Her sabah sonlu miktarda bir ederin size hibe edildiğini düşünün. Bir günde, 86400 saniye veya 1440 dakika veya 24 saat var. Bu süre her sabah o gün için sahip olduğumuz şükredilesi süre. Bu sahip olduğumuz değer için hiç şöyle düşünüyor muyuz ? “Ne olacak canım daha çok var”, bazen de içinde bulunduğumuz olumlu ve rahat duygu hali ve imkanlar, gözlerimize bir tür perde indirir. Elimizde bulunan imkanların sonlu olduğunu düşünmemize engel olur.

Bu durumda kaybedeceğimiz en önemli şey aslında zamandır. Zaman ise birey olarak yaşamımızda, şahsımıza ait en kıymetli değerlerimizden biridir. Bazen bu değeri kendi ellerimizle veya yarı bilinçli bir şekilde kötüye kullanırız. Elimizde olmadan ya da başkaları yüzünden kaybetmektense, böyle kaybetmek en zor olanıdır sanırım.

Mutlaka kendimize sormamız gerekenler:

Zaman yönetimi nasıl yapılır

Zaman yönetimi kitap

Zaman yönetimi eğitimi

Zaman yönetimi teknikleri

Bazılarımız ilgi çekmek amacıyla bazılarımız da kendini güçlü hissetmek için zamanı kötüye kullanmaktan keyif alırız. Beklendiğimiz yere geç gider, birçok insanın organize olarak bulunduğu yerlere sonradan katılırız. Bu şekilde davrananlarımızın hayatlarında istemedikleri birçok durum içinde bulundukları ve bunlarla başa çıkamadıkları ortadadır; belki de hak ettiklerini düşündükleri yerde olmadıklarını düşündükleri için aslında yine kendilerine zarar verecekleri davranışları sürdürürler ve duygusal ihtiyaçlarını yanlış ortamlarda giderme hatasına düşerler.

Artist: Norvz Austria

Bunları yapanlar aşağıdaki durumları yaşayabilirler ve yine aşağıdaki sebeplerden dolayı böyle sonuçlar alabilirler: (ana maddelerden sonraki soruları, kendi kendinize soran ve cevaplamış şanslılardan mısınız bir bakın lütfen)

a) Kendilerine zevksiz gelen veya zor işlerden kaçınırlar.(Benci olmak, sadece kendi isteğine göre yaşama eğilimi/sorumluluk sahibi olmamak.) İstediğim şeyleri yaparak daha kolay geçirdiğim günlerim ilerideki hayatıma fayda sağlıyor mu? Benimle birlikte bu hayatı paylaşanlar kadar yaşamımızı güzelleştirmek için çaba sarf ediyor muyum yoksa ben yatıyorum onlar çalışıyorlar mı? Peki yarın hepsi giderse, ben bu alışkanlık ve becerilerimle nasıl hayatla mücadele edeceğim? İstediklerimi bilmek ve onlara sahip çıkmak, istediklerim olmayan bir insan olmama göre daha iyi bir şey ama ya istediklerim yarın değişirse,mesela daha fazlasını istersem ya da istemek zorunda kalırsam ne olur?

b) Şahsi sorumluluklardan kaçınırlar. (Toy olmak, mecburiyetleri fark edememek ya da yüklenememek -yüklendikleri başka şeyler vardır ama bunları kendilerine itiraf edememiş olabilirler-) Acaba evde her gün yapılan işlere yeterince katkıda bulunuyor musunuz? Babanız, anneanneniz ya da eşiniz bunları neden her gün debelenir gibi bir şeyleri yapmaya çalışıyor? Onların hayatları mı değersiz, hedefleri mi yok, yoksa bunu hak etmiyorlar mı? Bunlardan herhangi birini düşünmeye hakkınız var mı? Sizin yaşamınızdan ve tüm gereksinimlerinizden aslında sorumlu olan sizden başka birileri var mı? Onlar sizin hayatta kalmanız ve istediklerinizi gerçekleştirmek için çaba sarf etmek/çalışmak/debelenmek zorundalar mı? Ne zamana kadar?

Canvas

Artist : Pawel Kuczynski

c) Değişikliğe karşı koyarlar veya yeniliğe direnç gösterirler. (Bilişsel alerjileri vardır yani öğrenmeye veya kendi kalıplarını kırmaya ve hayatın getirdiklerini yapmaya kapalıdırlar, cesaretsizdirler.) Okullarda, kurslarda eğitim almanız sonlandığında öğrenmek bitecek mi? Peki öğrenme konusunda yeterince becerikli misiniz? Bir şeyi öğrenme konusunda zorlandığınızda o ortamdan kaçtığınız olur mu? Peki öğrenemediğiniz şeyler varsa sizce bunların sebepleri olabilir mi? Belki öğrenmek için bir değişiklik yapmanız gerekiyordur? Belki öğrenememenizin sebebi zekanız değildir, duygularınızdır. Vazgeçemediğiniz bağımlılıklarınız mı var? Alışkanlıklarınızı mı kıramıyorsunuz? Masum gibi görünen alışkanlıklarınızın farkında olmayabilir misiniz? Hayatın her getirdiğine karşı değişmeye kalbinizde ve aklınızda açık bir kapınız var mı, yoksa yok mu? Siz aslında yaşamaktan korkuyor musunuz? Sakın en büyük cesaretsizlerden biri siz olmayasınız? Kendi yaşamında ilerlemeye cesareti olmayan bir insan…

“A Matter Of Time” resmi, Kathleen Patrick tarafından.

d) Başkalarına yakın olmaktan kaçınırlar. (Sosyal alerji, özgüven eksiklikleri veya duygusal olgunluğa ulaşmamıştırlar.) Fiziksel olarak olgunlaşmış olabilirsiniz, ama duygusal olarak olgun olmanın ne demek olduğunu bilmiyor musunuz? Lütfen öğrenin. Kendinizle ilgili çok şey kaçırdığınızı fark edeceksiniz. İnsanlarla birlikte olduğunuzda birisinin sözlerinden etkilenmekten mi çekiniyorsunuz? Yoksa onların arasına karıştığınızda yanlış bir şey yapmaktan mı? Ya da yaptığınızın sizin için çok kötü sonuçlar doğuracağından mı? Kendinize güveniyor musunuz? Sizce bütün insanlar şans olarak eşit mi? Sizin başınıza gelen talihsizliklerin insanlara uğramadığını mı sanıyorsunuz? Çok fazla soru var hatta arttırılabilir ama bu kadar soru olmasının sebebi kendimizi kandırmamıza engel olmak. Yazımı incelerken lütfen bir de her madde için sorulan soruları (italik) okumadan geçiş yapın çünkü niyetim zaman kaybetmenin kenarda köşede kalmış olabilecek ama günlük hayata kolay yansıyan kişisel nedenlerini ayırt etmek; onları birer soru yumağı haline getirmek değil.

Artist: Vimark

Kendinizi lütfen kandırmayın! Artık büyüdünüz. Zamanınızı iyi kullanın ve şu anda sahip olduğunuz şeyleri doğru şeylere yatırın. Hem bir genç olun, hem de geleceğinize yanlış bir genç göndermeyin. Attığınız genç mektup, kendi kendine kurduğu tuzakları fark edebilen bir birey olsun gelecekte. Kendini kandırmaktan uzak bir birey olsun, şimdi ve şu andan itibaren. Hep birlikte hayatın kulvarlarında daha doğru hareket ederek mücadele verelim, aynı spor müsabakasında daha kaliteli takım arkadaşları veya rakipler olalım, daha iyi sıra arkadaşları olalım, daha sağlam iş arkadaşları olalım, daha iyi vatandaşlar olalım, dünyaya daha fazla güzellik getirelim.