Eğitimlerimde kurumsal işletme içi iletişimden bahsederken, görünmeyen ve görünen insan ilişkilerini ve bu ilişkinin en önemli öğelerinden biri olan “Konuşma”yı ele almak istiyorum. Konuşma, içerdiği sözcüklere dikkat edilmesi ile iş yerinde bizi olumluya yöneltebilecek araçlardan biri. Her sözcük bir veya birkaç duygu ve/veya düşünceyi ifade edebildiğine göre doğru yerde kullanmak önemli. Kullanıldıktan sonra da duygularımıza etki etme ihtimali yüksek; buna göre incelersek iş yerinde bütün gün iletişim ve konuşma halindeyiz. Bu konuşmayla evrene yaydığımız kelimeleri biraz daha dikkatli seçmemiz faydalı olacaktır.
Etiketler haline getirilen bazı cümlelerin iş çevrelerinde sık sık kullanılıp, yine şablon çözümler önerilmesini ise oldukça sakıncalı buluyorum, bunun yerine yaygın kullanılan ve iletişim hatasına sebep olabilecek cümleler ve yerlerine geliştirilmesi gereken bakış açılarını tespit etmeye ve açıklamaya çalışmanın daha yararlı olacağı kanısındayım. Aksi takdirde bu bilgiler de gençleri veya herhangi bir çalışanı yanlış sonuçlara ulaştırabiliyor.
Üzgünüm / Yapamadım / Yapamıyorum / Olmuyor / Yapabileceğim bir şey yok
Bakın bu noktaya geldiğinizi hissediyor olabilirsiniz ve gerçekten üzgün olabilirsiniz (gerçek değilse zaten yapamadığınız bir işi başınızdan savmak için böyle yapmanız doğru değil) ancak bu durumu işyerinde bu şekilde yansıtmak hem sizin iş bitiriciliğinize eksi puan yazacak hem de çabuk pes ettiğiniz için takım arkadaşlarınızı ve yöneticilerinizin moralini bozabilecektir. Bu sebeple daha çözüm odaklı yaklaşarak içinde bulunduğunuz üzüntüyü üzerinizde atıp yeni bir çıkış yoluna ihtiyaç olduğunu veya üzerinde çalıştığınızı söyleyebilir, fikir danışabilir ya da direk yeni bir yöntem önerebilirsiniz.
Xxxxx dediğinizi sandım / Farklı söylediğinizi düşünmüştüm / Başka türlü zannettim
Sevgili çalışan bir çuval inciri berbat edip bir hata yapmışsın, sonra da bunun iletişim sorunundan olduğunu, kelime veya cümlelerin yanlış anlaşıldığını söylüyorsun ama peki sen işi alırken bunun yanlış anlaşılmaması için ne kadar çaba sarfetmiştin ? Çok geç kalmışsın, bu cümleyi sık sık sarfetmek demek ciddi bir iletişim bozukluğuna işarettir ve maalesef bunda senin payın da %50 . Faydalı olup yöneticinin veya paydaşının elinden bir yükü eksiltmek için sen Türkçe’yi daha iyi kullan, sen sor, sen ifade et, sen anlaşmazlığı öngör.
“Bir saniye / Bir dakika sonra döneceğim / Geri dönüş yapacağım”
Karşınızda o işi belirli bir zamanda tamamlamanızı bekleyen bir müşteri ya da paydaşınız bulunmakta ve muhtemelen sizden alacağı şeyden sonra hızlı olarak başka bir işe geçecek ve o işte belki de sizden aldığı birşeyi kullanacak. İş hayatında zaman konusunda net, belirli ve sözünde duran bir tutum sergilemeniz daha uygun olacaktır.Söz veremiyorsanız size yakın bir zamanda kişisel gelişim konusu çıkmak üzere demektir.
Bu çok anlamsız olur / Bu söylediğinizin bir anlamı yok ki / Bence gereksiz ve anlamsız / Çok saçma
Belli ki bunu kullanan kişi ya söyleneni anlamamıştır ya da karşısındakini söylediği konuyla ilgili sorgulamaya girmiştir. Tam olarak kendi bindiğini dalı kesme cümlesi olduğunu söylemeliyim; çünkü eğer bir cümle veya iş emri ya da yapılacak olan iş size bir şey ifade etmediği halde bunu direkt olarak bu şekilde ifade ediyorsanız, en başta bu konuda aklınızda bir çözüm aramadan hemen konudan sıyrılmak niyetindesiniz demektir. Elbette ne bu, ne karşınızdakini anlatamamakla suçlamanız ne de konunun anlamsız olduğuna kuvvetli inancınız bu iletişiminize katkıda bulunmayacak. Bunun yerine karşı tarafa yeni bir seçenek ve çözüm sunmayı deneyin, karşınızdakiyle beraber yeniden düşünün.
Yanlıyorsam düzeltin…./ Yanılıyor olabilirim fakat / Yanlışsam önemsemeyin…
Düşüncenizi başlangıçta alttan almanız sizin de bakışınızı olumsuzdan başlatır, karşınızdakinin de. İş hayatında başarı mutlaka ve mutlaka olumlu düşünen ve dolayısıyla kendini olumlu ifade edebilen insanlardan gelmektedir. Siz de bunu uygulayabilmek için fikrinizi direkt söyleyerek başlayın
Devam Edecek….
Bir yanıt yazın