Haluk Geray Hocanın İletişim ve Teknoloji Kitabı üzerine düşünceler, çalışma notları….

Sürdürülebilir Bilgi Toplumu için…

Haluk Geray Google Akademik Ürün/Çalışma listesi https://scholar.google.com/citations?user=nabV3fMAAAAJ&hl=tr

Geray kitabında “İletişim ve teknoloji ilişkisi, nötr bir modernleşme süreci değil; ekonomik güç ve çıkar ilişkilerinin yeniden üretildiği bir mücadele alanıdır.” der

Bu tez, hem Türkiye’de hem uluslararası literatürde eleştirel medya politikası tartışmalarına entegre olmuştur.
Geray’ın teorik katkısı, Türkiye ölçeğinde “bilgi toplumu” ideolojisine karşı bilimsel itirazın sistematik formülasyonudur.

Geray’ın yöntemi eleştirel kuram (Frankfurt Okulu) ve ekonomi-politik analizin bileşimidir.
Kitaptaki yöntemsel yaklaşım

  1. Tarihsel çözümleme: Bilgi toplumuna geçişi tarihsel kapitalist evrim bağlamında ele alır.
  2. Yapısal analiz: Teknolojiye değil, onu yöneten yapıların (devlet, piyasa, ulusötesi şirketler) ilişkisine odaklanır.
  3. Karşı söylem üretimi: Popüler “teknolojik determinizm”e karşı alternatif bir anlatı kurar.

Geray’ın yaklaşımı, dünya literatüründe şu isimlerle aynı eksendedir…..

  • Herbert SchillerCommunication and Cultural Domination (1976)
  • Dallas Smythe – “Audience commodity” kavramı
  • Manuel CastellsThe Network Society (özellikle “bilgi sermayesi” kısmı)
  • Vincent MoscoThe Political Economy of Communication
  • Dan SchillerDigital Capitalism

Bölüm 1 Teknoloji Mitinin Çözülüşü

Geray kitabın girişinde, “teknoloji tarafsızdır” inancını sorgular.
İletişim teknolojilerinin yalnızca teknik değil, ekonomik, politik ve ideolojik bir yapı olduğunu vurgular.
Ana fikir: Teknoloji bir ilerleme aracı değil, mevcut güç dengelerini yeniden üretmenin bir biçimidir.
Kavramlar: Teknolojik determinizm, ideoloji, araçsallık, toplumsal yeniden üretim.

Bölüm 2 Uluslararası Birikim Düzeni ve İletişim

Bu bölüm, “bilgi toplumu” kavramını kapitalist sistemin yeni birikim düzeni çerçevesinde açıklar.


Bilgi ve iletişim teknolojilerinin üretimden çok dolaşım ve kontrol süreçlerinde kullanıldığını savunur.


Ana fikir: Teknoloji, sermaye dolaşımının hızlandırıcısıdır; eşitsizliğin azalması değil, biçim değiştirmesidir.
Kavramlar: Birikim düzeni, küreselleşme, neo-liberalizm, dünya sistemi, merkez-çevre ilişkisi.

Bölüm 3. İdealist ve Stratejik Modeller

Geray, iletişim politikalarını açıklamak için iki model önerir:

  • İdealist model: Teknolojiyi evrensel ilerlemenin aracı olarak yüceltir (örneğin “bilgi toplumu” söylemi).,
  • Stratejik model: Teknolojiyi devletler ve şirketler arasında güç paylaşımı aracı olarak görür.
    Geray, ikinci modeli daha gerçekçi bulur ama her iki modelin de kamusal çıkarı yeterince temsil etmediğini belirtir.
    Kavramlar: Ağ politikaları, devlet-piyasa dengesi, hegemonya, iletişim reformu, bilgi toplumu ideolojisi.

Bölüm 4. Yeni Medya Politikaları: Kamusal Alanın Dönüşümü

Bu bölümde, medyanın ticarileşmesiyle birlikte kamusal iletişimin zayıfladığı savunulur.
Yeni medya (internet, mobil ağlar) başlangıçta özgürlük ve demokrasi vaadi taşırken, giderek ticarî gözetim alanına dönüşmüştür.


Ana fikir: Yeni medya, kamusal alanı genişletmek yerine, sermayenin yeni denetim biçimi haline gelmiştir.
Kavramlar: Kamusal alan, gözetim toplumu, medya tekelleşmesi, veri ekonomisi, dijital eşitsizlik.

Bölüm 5. Masaüstü Sömürgecilik (Desktop Colonialism)

Geray burada çarpıcı bir metafor kullanır:

“Masaüstü sömürgecilik” ile bireylerin bilgisayar ve internet kullanımı üzerinden yeniden bağımlı hale gelmesini anlatmak ister… Yani, kullanıcı özgürleşmez; yalnızca dijital tüketici konumuna getirilir.


Kavramlar: Dijital sömürgecilik, kullanıcı metalaşması, veri üretimi, bilgi emeği, dijital pazar.

Bölüm 6. Türkiye’de İletişim Politikaları

Bu bölüm, Türkiye’nin iletişim ve teknoloji politikalarını küresel düzenle bağlantılı olarak değerlendirir.
Telekomünikasyonun özelleştirilmesi, medya tekelleri ve düzenleyici kurumların yapısı analiz edilir.
Geray’a göre Türkiye, “bilgi toplumu” söylemini benimsemiş ama kamusal planlama kapasitesini kaybetmiştir.


Kavramlar: Özelleştirme, regülasyon, iletişim altyapısı, uluslararası bağımlılık, demokratik denetim.

7. Sonuç: Eleştirel Bir İletişim Politikası İçin

Geray kitabı, “teknolojiye karşı değil, teknolojiyi toplumsal çıkar doğrultusunda yeniden tanımlamak” çağrısıyla bitirir.

  • Kamusal denetim ve etik düzenlemeler güçlendirilmeli,
  • İletişim alanı demokratikleşmeli,
  • Teknoloji politikaları piyasa mantığından kurtarılmalıdır.

  • Kavramlar: Kamusal yarar, eleştirel politika, etik teknoloji, sürdürülebilir bilgi toplumu.

Özetle Geray’ın kitabı, bilgi toplumunun “yeni bir özgürlük çağı” olduğu iddiasına karşı, bu çağın yeni bir bağımlılık düzeni kurduğunu öne sürer. Teknolojiye değil, onu yöneten sermaye ve ideolojiye dikkat çeker. Yöntem olarak tarihsel-eleştirel analiz kullanır; veri değil, kavram üretir.

Bu çalışma, Türkiye’de eleştirel medya politikası ve dijital sömürgecilik literatürünün kurucu taşlarındandır.